Yepyeni bir yılın ilk ayından, tazecik ocaktan herkese merhabalar! Veli bülteninde de belirttiğim gibi oldukça sakin, dinlendirici geçen kış temasından yeni çıkmışken tekrardan kafalar kurcalansın istedik. Hem bizim hem de çocuklarımızın çok sevdiği o tema elbette ki “Uzay!” :) Artık biliyorsunuz ki vazgeçilmezimiz. :) Her yıl mutlaka bir ayımızı ayırıyoruz. Bu yıl daha genelden özele bir inceleme yapacağız. Uçsuz bucaksız uzayı ele alırken o şaşkınlıkla açılan gözler kendini ayın sonuna doğru kendinden emin, konuya hakim bakışlara bırakıyor. Öğretmenleri olarak bu geçişe şahit olmak harika. Eminim sizler de ebeveynleri olarak bu meraktan, bu öğrenme isteğinden keyif alıyorsunuzdur. O halde hep birlikte detaylıca yapacaklarımızı inceleyelim!
İlk hafta (2-5 Ocak) Mavi Çam'da bir misafirimiz var: Astronot Kedi. Kendisi uzayın derinliklerini gezmiş görmüş ve bizlere bir sürü merak konusu getirmiş. Mektubunu sabırsızlıkla okuyacağız. Astronot kedinin ricası üzerine kendimize ahşap bloklarla bir uzay mekiği hazırlayıp yollara düşeceğiz. Yolculuğumuz yaklaşık bir ay kadar, aralıklı devam edecek. Bu yolculuğumuzda ilk hafta Samanyolu Galaksisi'ni ele alacağız. “Samanyolu nedir? Şekli nasıldır? Güneş sistemi galaksinin neresinde?” sorularına cevaplar arayacağız. Samanyolu'nun şeklinden yola çıkarak farklı galaksilerin şekillerini de inceleyeceğiz. Kendi galaksimizin şekline, spirale yoğunlaşacağız. Cuma günü uzay temalı taşlarımızla hikaye oluşturma etkinliği yaptıktan sonra çocuklarımız kocaman bir kağıda bir Mavi Çam Galaksisi resmedecekler. Aynı gün iç içe geçen küplerle birlikte evrendeki yerimize bir göz atacağız. Milyarlarca farklı galaksi içinde bambaşka sistemlerin arasında burada, Dünya'da olduğumuz fikri insana tarifi zor duygular hissettiriyor. Bakalım çocuklarımız neler düşünecek? Şunu da belirtmekte fayda var: Uzay teması gruplar arasındaki akış farkının en çok olduğu tema. Elbette bu bahsettiğim etkinlikler miniklerimiz için çok daha basit, onları yormayacak şekilde ele alınacak. Bunun dışında hafta boyunca Samanyolu konulu sanat ve matematik etkinlikleri de yoğunlukta olacak.
Ocak ayının ikinci haftasında (8-12 Ocak) Güneş Sistem ile ilerleyeceğiz. Çocuklarımız için bir astronot merkezi oluşturup Güneş Sistemi’ne geçişi oyunlaştırarak yapacağız. Yine vazgeçilmezlerimiz arasında olan Miniyo'nun Gezegenler şarkısı da hafta boyunca çemberlerde bize eşlik edecek. Hafta içerisinde büyük bir Güneş Sistemi modeli oluşturacağız. Gezegenlerin Güneş'e ve birbirlerine olan uzaklıklarını inceleyip büyükten küçüğe doğru gezegenleri karşılaştıracağız. Bahçemizde Güneş Sistemi temalı seksek oynayacağız. Konuyla ilişkili tasarladığımız mobiller ocak ayı boyunca ceviz ağacımızı süsleyecek.
Üçüncü haftayı (15-19 Ocak), Ay'a ve yıldızlara ayırdık. İlk iki günü, Ay'ın üzerinde bulunan kraterleri, Ay'ın evrelerini fen etkinlikleriyle gözlemleyeceğiz. Çocuklarımıza Ay'a gitmeyi isteyip istemediklerini sorup grafik oluşturacağız. Salı günü kendimize karabuğday patlaklarıyla bir ay atıştırmalığı hazırlayacağız. Çarşamba günü kendimize yıldızlı bir gece çizeceğiz. Bazı takımyıldızlarının şekillerini fener yardımıyla sınıfımızın duvarlarına yansıtacağız. Perşembe günü bir yıldızın yaşam döngüsünü inceledikten sonra ışık kirliliğine değineceğiz. İnsan eskiden, elektrik yokken gökyüzünün nasıl göründüğünü düşünmeden edemiyor. Haftanın son gününde astronotlarla çalışacağız. Giysileri, uzay mekiğinde nasıl hareket ettikleri, neler yedikleri üzerine konuşurken çocuklarımıza bazı astronotlardan bahsedeceğiz. Geçen yıl Chris Hadfield'i çok yönlülüğü sebebiyle tanımıştık. Bu yıl da kadın astronotlara ağırlık vereceğiz. Bu hafta içerisinde Ali Kuşçu Gökbilim Merkezi'ne bir gezi düzenleme niyetindeyiz. Umarız her şey yolunda gider de çocuklarımızla keyifli zamanlar geçiririz. :)
Ayın dördüncü haftasında (22-26 Ocak) etkinliklerimizin merkezini gezegenimiz Dünya oluşturacak. Dünya'nın oluşumundan başlayarak, atmosfere ve Dünya'nın katmanlarına doğru ilerleyeceğiz. Küçük bir çocukken -tahmini ilkokul başları- tırtılların başkalaşım geçirerek kelebek olduklarını, bir de Ay'ın aslında kendisinin ışık kaynağı olmayıp Güneş'ten aldığı ışığı yansıttığını öğrendiğimde gerçek anlamda şok olmuştum. Akşam koşarak ailemle bunları paylaştığımda tabi ki bildikleri için benim şaşkınlığıma katılamamışlardı. Hayal kırıklığı hissettiğimi hatırlıyorum. İşte bu yüzden çocuklarımızla bildiğimiz her şeyi yaşlarına uygun bir şekilde paylaşırken, onlarla öğrendiklerimize tekrar ve tekrar şaşırmamız, aramızdaki görünmez bağı güçlendiriyor. Hepimize iyi anlamda bol şaşırmalı, harika bir ocak diliyorum. Sevgiler... :)